Translate

28 Haziran 2013 Cuma

Yılın Trendlerinden Transparanlık



Havalar ısındıkça  yılın trendi olan transparan kıyafetler daha fazla tercih ediliyor. Ayakkabı ve çantalarda şeffaf olgudan sonra bluzlarda,elbiselerde,eteklerde transparan detaylar aldı başını gidiyor. Transparan kıyafetler çıplaklıktan daha seksidir. Örneğin süper bir mini etek yerine transparan uzun bir eteğin görüntüsü daha etkileyicidir. Günlük kıyafetlerden çok gece kıyafetlerinde tercih edilen transparanlık bu yılın en göze çarpanlarından. Ancak yine de güzel olmayan taraflarınızda kullanmamanızı öneririz. Çünkü dikkatler daha fazla o yöne yoğunlaşır. Dolayısıyla güzel olmayan bir yeri ön plana çıkartmak yanlış olur. Her şeyde olduğu gibi transparanlığı da doğru yer, doğru zaman ilkesinden yola çıkarak kullanmak daha doğrudur.






26 Haziran 2013 Çarşamba

Vitrindeki Soru



 İstanbul ShoppingFest'teki ikinci vitrinimiz. Daha evvel mercan renklere bürünen vitrinimiz şuanda mint ve saks. Bu yılın en çok moda olan bu iki rengin kombinasyonunu çok seviyorum. Vitrindeki konsept abiyelere daha fazla yer vermekti. Malum Ramazan ayına az kalmışken sıkıştırılan düğün ve sünnetlere katılacaklara seçenek sunmak. Ayrıca da var olan indirimleri vurgulamak. Butiğimiz küçük, vitrinlerde öyle. Ancak biz çok alışık olduğumuz için kendimizce kullandığımız yöntemlerle istediğimiz şeyi çok iyi vurguluyoruz ki, her geçenin ilgisini çekiyor. İşte dünkü  yeni vitrinden sonra içeri bir bayan girdi. Vitrinimizi çok beğendiğini söyledi. Ve kimin yaptığını sordu?. Her zaman bizim vitrini incelediğini ve çok çarpıcı bulduğunu ve bizi tebrik etmek istediğini söyledi. Ama hemen ardından yeğeninin  çocuk mağazası varmış. Ona da yardımcı olur musunuz sorusunu sormadan edemedi. İyi güzel de bizim işimizin vitrincilik olmadığını söyledim. 33 sene sonra kendi mağazamızda böylesi bir olgu geliştiğini vurguladık. Yoksa bu işi profesyonel olarak yapanlar var. Onlarla çalışmaları gerektiğini söyledim. Ne kadar ikna olduğunu bilmiyorum, ama bende işimi değiştirsem mi sorusunu kendime sormadan edemedim.









25 Haziran 2013 Salı

Her Daim Kusursuz






Türkiye'nin sayılı şık kadınlarından biri olan Feryal Gülman her daim kendinden söz ettirmeyi biliyor. Ünlü iş adamlarından Kemal Gülman'nın ikinci eşi. Feryal hanım herzaman çok zarif ve bakımlı. Ekonomik gücünün var olması da elbette çok etken Ancak kendi gustosunu da göz ardı etmemek lazım. Seçtiği her parçayı çok iyi kombinlemesi, her daim kusursuz görünmesi, kendi kişiliği ve becerisiyle alakalı. Yoksa nice zengin hanımlar var ki asla bu tip detaylarla uğraşmazlar. Kusursuz giyinmek detaylarda saklıdır ve ciddi çalışma ister. Zayıf ve proporsüyonu iyi olan bir vücuda sahip olan Feryal hanım tüm markalar içinde iyi bir müşteridir.Sosyete olması da bir artıdır. geçenler de verdiği bir röportajda sadece bir markaya bağlı olmadığını her markadan alabildiğini söylüyordu. Yeter ki zevkini okşayan kıyafetler bulsun. Her giydiği kıyafeti çantasıyla kombin yaptığında kıyafet dahada  öne çıkıyor.Toplum tarafından mercek altında olması tüm bu özelliklerindendir. Ama bence herkesin  ondan feyz alacak çok şeyi vardır.










24 Haziran 2013 Pazartesi

Defilede Anlatılmak İstenen





Öğrenciler LYS ve SBS sınavları derken başlayan yıl sonu gösterilerinin ardı arkası kesilmedi. Okulların eğitim konularına göre bazıları kermes, bazıları balolar, bazıları da gezi tertiplediler. Ve tüm okullar yaz tatiline girdiler. Bunlardan Haliç Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinin Teksil, Moda ve Tasarım bölümünün hazırladığı defile çok manidardı. İstinye Borusan Otomotiv balo salonunda yapılan bu gösteri öğrenciler tüm sene hazırladıkları tasarımlarıyla katılmışlardı. Gençler çok iyi bir defile çıkartmışlardı. Eskiden Türkiye'de moda tasarım okulları yoktu. Bu işe gönül verenler eğitimlerini yurt dışında yaparlardı. Oysa şimdi bir çok üniversitenin moda tasarım bölümleri var ve çokta başarılılar. Haliç Üniversite'sinin bu son defilesinde Didem Soydan, Ebru Öztürk gibi ünlü modeller görev aldı. Defilenin en manidar tarafı son sahne de tüm gençlerin gaz maskeleri ile salınmalarıydı. Verilen destek yanında  daha insancıl, daha demokrat, daha özgür bir Türkiye özlemiydi. Yöneticilere duyurulur.




21 Haziran 2013 Cuma

Tog Gençlerin Yanında



Her yıl sosyete kermesi ile dikkatimi çeken, Tog bu yılda son kermesini Esma Sultan Yalı'sında yaptı. Tog toplum gönüllüleri vakfının  kısa adıdır. Şaşalı ve ihtişamlı görünüşüyle tüm markaların stantları, seçkin ve zengin konukları ile bu senede çok ses getirdi. Bu seneki organizasyon zaman olarak Gezi Park'ındaki ilk protesto günlerine denk gelmişti. Basından izlediğim kadarıyla gelenlerin bir çoğu zengin iş adamlarının aileleri ve toplumun sosyeteleriydi. Herkes buram buram marka kokuyordu. Pazar alışverişine değil de defileye gelir gibiydiler. Genel olarak kendilerini göstermeye ve yapacağı alışverişlerden söz ettirmek isteyen bir topluluk gibiydi. Eh gelir seviyesi de yüksek. Para harcamaları problem değildi. Ancak Tog 'un yaklaşık 20 gün süren Gezi Park'ındaki gençlere verdiği destek çok manidardı. Gerçekte Tog'un amacı gençlerin eğitimine katkı sağlamaktı. Dernek olarak bürokratlarla görüşmeleri,ortalığı yumuşatmaları ve gençlerin yanında olmaları benim gözümdeki imajı değiştirdi. Sonra da sosyal sorumluluk projeleri böyle yürütülür diye düşündüm. Para akışını sağlamak adına kalbur üstü insanlarla yapılan şovlar, diğer taraftan da gençlerin yanında durmaları çok etkileyiciydi.  Böylece Tog'un sadece ihtişamlı kermesleriyle değil bu tarz sosyal projelerin içinde olması bizi gururlandırdı.  Başarılar Tog.




19 Haziran 2013 Çarşamba

Kısa Boylular Da Tulum Giyebilirler Mi ?


Bazılarımızın çok sevdiği tulumların,  işçi kıyafetlerinden yola çıkarak üretilen giysilerden olduğunu biliyor muydunuz ?. Fabrika işçilerinin iş kıyafetleri olarak düşünülen bu giysiler moda dünyasında metamorfoza uğramıştır. Değişik modellerle abiyeden, günlük kıyafetinize kadar indirgemişler. Tek parça olan bu giysilerin meraklısı çok. Bu kıyafetlerin genel olarak daha uzun boylu gösterdiği kesin. Altını üstünü düşünmeden elbise gibi kolay kullanılan bu giysiler ofis ortamında da çok kullanışlı. Daha çok yazlık modelleri tercih ediliyorsa da kışlık modelleri de çok çarpıcı. Yılın son trendy olan bu tulumları giymek için sadece uzun boylu olmanız gerekmez. Minyon tiplerinde kendilerine uygun olanları  seçerlerse, onları da daha uzun göstereceği kesin. Ancak genel kanı böyle değil. Haydi  bunu kanıyı kıralım. Herkes tulum giysin. 









18 Haziran 2013 Salı

Rahat Kıyafetlerin Konforu

 Havalar ısındı. Bol paça pantalonlar ve senenin son trendleri şalvarlar ortalığa döküldü. Sıcak havaların vazgeçilmeyenleri arasında olan bu bol pantalonlar serin tutmaları adına çok kullanışlı. Dar streç pantalonlar sıcak havada çekilmiyor adeta. Oysa bu bol pantalonlar ve şalvarlar hem çok rahat hem trendy. Minyon tipler bu bol paça pantalonları pek tercih etmiyorlar. Ve güzel durmadıklarını düşünürler. Ancak kendilerine göre olanlardan seçerlerse onlarda bu rahatlıktan nasibini alırlar. Bilhassa sayfiye yerlerinde ve hafta sonu daha fazla kullanılan bu ürünlerin mutlak size göre olanı vardır. Tabi bu konforu yaşamak istiyorsanız.













17 Haziran 2013 Pazartesi

Avrupa, Avrupa, Avrupa



Büyük önder Atatürk yüzünüzü Avrupa'ya çevirin dediğinde gelişmiş tüm münhasır medeniyetleri işaret etmiştir. Modanın kalbi olan Fransa, İtalya, İspanya gibi ülkeler gelişmişliklerinin ürünlerini sergilerler. Böylece dünya çapındaki tüm markalar oradan çıkar. Türkiye'de şimdi herkesin gözü Avrupa'da. Ancak bu sefer moda için değil, hukuki hakların savunucusu konumunda olan Avrupa Konseyi'nin kararı için. Müzakere seviseyinde olan Avrupa Birliği'ne girme sürecimiz tüm bu olaylardan sonra askıya alınmıştır herhalde. Gaz bombalarını çoluk, çocuk, kadın demeden, savaşta bile revirlere atılmaması gerektiği halde atılan bu bombaların verdiği hasar insanlardan çok Avrupa Birliği sürecine girmemizi engeller. Oysa bu birliğe girmek için meclisten çıkan yasa tasarıları, değiştirilen kanunlar boşa mı gitti ? Keşke o tüm kanunları Avrupa Birliği'ne girme uğruna değil de insan hakları demokratikleşme uğruna alınsaydı. Ama biz Avrupa Birliği dayatıyor diye yaptığımız için devlet tarafından bile uygulanamıyor. Belki de bu yasalar bize biraz büyük geliyor.