Translate

31 Ekim 2014 Cuma

Eteğini Uzat Ve Dışarı Çık

1960-1970'lerin modasını yaşarken uzun hırkaları da unutmamamız lazım. Hiç unutmam 1970'li yıllar lisedeyim ve sınıf başkanıydım. O dönem sınıf başkanının yegane görevi sınıf defterini her akşam  üstü Müdür mavininin odasına koymaktı. Zil çalar, okul paydos olur. Hemen tuvalete gidilir, eteğin boyu mini yapılır üstüne bu uzun hırka geçirilirdi. Bu her akşam üstü muhdat yapılan işlerdi. O saate kadar okuldaki Müdürlerde çıkmış olurdu. Dosya yönetime teslim edilirdi. Günlerden bir gün bizim Müdür Yardımcısı Naciye hanıma bu şekilde yakalandım. Beni kenara çekti. Sen her zaman aklı başında olanlardansın. Şimdi bu kıyafet yakıştı mı ? diye sordu. Ben üstümü bir daha gözden geçirdim, bana göre son derece trendy idi. Gayri ihtiyarı  ağzımdan çıkan şey ama moda hocam dedim. Ama o hemen eteğini uzat ve çık dedi. Her bu uzun hırkalar moda olunca bu hikaye aklıma gelir. Bir de giydiğim hırka benim için çok değerliydi. Çünkü annemin ölmeden evvel ördüğü son hırkaydı. O dönemde İstanbul 2 milyon nüfusla bu denli göç almamışken şehirde biz şortlarla,mini eteklerle bu uzun hırkaları giyip salınırdık. İşte ne zaman bu uzun hırkalar trend oluyor bu hikayeyi hep hatırlarım.




30 Ekim 2014 Perşembe

Şu Bizim Kalem Etekler



2014-2015 Sonbahar-Kış modasının vazgeçilmezleri arasında kalem etekler yer alıyor. Bilhassa ofis ve iş yerlerinde ceketlerle tercih edilen bu eteklerin yanında kullanma kılavuzunu da vermelerini gerektiğini düşünüyorum. Stiletto ayakkabılarla çok şık duran bu eteklerin görüntüsünün faul olmaması için dikkat edilmesi gereken kurallar var. Birincisi lavaboya gidildiğinde eteği yukarı çekmek yerine pantalon gibi fermuarı açıp aşağıya indirmek lazım. Yoksa bizim Pınar'ın başına gelenle karşılaşabilirsiniz. Etek yukarı çekildiğinde eteğin aşağıda ki genişliği kalçanın genişliğinden daha az olunca etek yırtmaçtan sökülmeye başlıyor. İşte Pınar'ın başına gelende böylesiydi. Hemen eteği getirdi ve bizde tadilatını yaptık. Ve etekle nasıl lavaboya girileceğini öğrenmiş oldu. Bu eteklerle de ayrıca bacağımızı yürürken çok açmamamız lazım. Yani daha dikkatli adımlarla yürüyüp görüntümüze firikik vermemeliyiz. Gülü seven dikenine katlanır.



29 Ekim 2014 Çarşamba

Cumhuriyet'imizi Kutluyoruz



Bugün 29 Ekim  Cumhuriyet Bayramımızın 91. yılını kutluyoruz. Butikte müziği sonuna kadar açtık. Coşkumuz  Milli Marşlar, Edip Ak Bayram'ın şarkılarıyla top yaptı.Aslında kutlamalara dün akşamdan başlamıştık. Yanımızdaki Trattoria Serenzo'da yalnız kadınların Cumhuriyet Bayramı kutlaması vardı. Gerçekten çok eğlenceli ve coşkulu geçti. Bugünde üyesi olduğum Cumhuriyet Kadınlar Derneği'nin Dedeman Otel'inin önünden Beşiktaş yürüyüşüne katılacağım. Bu birlik beraberliğin doruğa çıkmasıyla doğan sinerjiye hayranım. Böylesi bir heyecanın var olduğu bir ülkede düşmanlarımızın bizimle başa çıkmasına imkan yok.Bu sene sanki bu coşkunun daha fazla olduğunu gözlemliyorum. Bir çok tehdit altında olan ülkemiz sınırlarda ki kargaşa iç barışın zedelenmesi hepimizi çok üzmüş iken bu yaşadığım coşku yarınlara daha      güçlü çıkmamızı sağlıyor. Dalgalansın bayraklar, söylensin marşlar. Cumhuriyetimizi kurduğumuz gibi Allah'ın izniyle pırıl pırıl gençlerle  korumayı da biliriz.





28 Ekim 2014 Salı

Lazer Kesimler



Geçen yıldan beri modası geçmeyen lazer kesimler bu yılda en trendy çizgilerin başında gözüküyor. Bilhassa suni derilerde yapılan bu lazerler zaman zaman kumaşlarda da karşımıza çıkıyor. Bu suni derilerden yapılan ceketlerin,eteklerin, elbiselerin modelleri gerçekten  çok göz alıyor. Yaptığımız tüm vitrinlerde koyduğumuz bu ürünler çok ilgi gördüğü gibi sezon ürünlerinden ilk satılanların arasında yer alıyorlar. Ceketler,gömlekler en fazla tercih edilenlerin arasında olduğu gibi ayakkabı ve botlarda da bu detaylara rastlıyoruz. Bazen çantalarda, bazen eldivenlerde kısacası her yerde. Keçe ve keçe gibi kumaşlarda bu suni deriler kadar başarılı çıkıyor. Tabak,bardak altlıkların da bile kullanıldığında şıklığı fark ediliyor. Bu kışta lazerler dört nala koşuyor.

,


27 Ekim 2014 Pazartesi

Yağmurla Gelen Botlar



İstanbul 3,4 gündür fırtına,yağmuru bekledi.Ve nihayet yağmur ve fırtına geliverdi. Yıldız butik olarak bu yağmurlu havalarda ayağımıza giyeceğimiz botları bir gözden geçirelim dedik. Bu yıl tasarladığımız yeni modellerimizle mükemmel sonuca ulaştık. Sivri burun hakiki süet botların yanında platformlu yuvarlak burunlara devam. Kapitone modeller yıkılıyor. Son trendlerden biri olan bu botlar mini şortlar, mini etekler ve uzun hırkalarla çok tarz duruyor. Ayrıca zincirli botlarda çok kullanışlı. Geçen yıl da sattığımız taşlı modeller aynı hız devam ediyor. Dolgu topuklar,kürklüler hepsi ayrı güzel, hepsi ayrı rahat. Kışın en çok kullandığım bu botların kullanışlı olmaları çok önemli. Hakiki deri, özel tasarımların maliyetleri pahalı olduğu için aldığımız zaman en kullanışlı ve rahat olanını seçmek zorundayız. Çünkü uzun süre beraber olacağız.







24 Ekim 2014 Cuma

Sosyal Medya'da Selfieler Gırla


Hep moda, hep moda biraz da sosyal medyadan bahsedelim. Ben sosyal medyayı çok sık takip edenlerden ve kullananlardanım. Tabi hepimizin elinde akıllı telefonlar. Dakikada bir Facebook'a bak İnstagram'a bazen de Twitter'a. Benim bu kadar sık takip etmemin sebebi Yıldız Butik'in bildirimlerini kontrol etmek ,sorulan sorulara cevap vermek, hangi ürün ne kadar seviliyor beğeni alıyor tüm bunları takip etmek adına her daim takipteyim. Ve orada en çok gördüğüm şey herkesin selfieleri gırla. Gerek yalnız, gerekse arkadaş,kocaları,çocukları,anneleri,yakınları ile çektikleri selfieler. Selfie için özel kıyafet giyenlerimi ararsınız, makyaj yapanlarımı hepsi var bakıyorsunuz evde gece kıyafeti giymiş öz çekimini koymuş. Bütün bunları çekmek içinde insanlar selfie için özel çubukları kullanıyor. Kısacası bir selfiedir, bir öz çekimdir gidiyor. Artık kimsenin canı sıkılmıyor. Herhalde boş vakti var. Çek bir selfie koy Facebook'a,İnstagram'a, Twitter'a gelsin bildirimler, cevaplar. Herkes bir muhabbet gidiyor. Sanal ortamda olsa bile biraz deşarj oluyor.




23 Ekim 2014 Perşembe

Hava Sıcak Kafada Yün Şapkalar



Yün şapkalar, bilhassa kuyruklular yine çok moda olduğunu sokak modasından fark ediyoruz. Geçen gün dışarıda hava 20 derece. Bazı kızlar kafalarında bu şapkaları kullanmaya başlamışlar bile. Bu sıcak havada bile kullanıyorlarsa demek ki çok moda olacak. Tıpkı sıcak havada kürklü bot kullanmak kadar bunaltıcı. Kafada yünlü bir şey. 20 derecede nasıl tahammül edilir bilmiyorum. Ama yine çok trendy olacağı kesin. İşte benim tek anlayamadığım şey moda olmasına moda ancak yer,zaman,iklim gibi faktörler giyilecek ürünleri belirler. 30 derece de moda diye kürk giyilmeyeceği gibi. -10 derecede dışarı ince bantlı açık ayakkabı ile çıkılmaz . Modaya, trendy kıyafetlere diyeceğim hiç bir şey yok. Zaten olamaz da. Ancak her şey yer,zaman ve hava ısısı ile doğru orantılı olması lazım diye düşünüyorum.






22 Ekim 2014 Çarşamba

Askılı Çantalar




Hafta sonu gezmeleri, alışveriş merkezlerinde turlamalar arkadaş ziyaretlerinde en çok kullandığımız çanta modelleri askılı olanlardır. Hafta ortası yoğun iş temposunun yanında kullandığımız bavul tipi çantalardan sonra böylesi ufak çantaların bize sağladığı hafiflik bizi rahatlatır. Anahtar,telefon,cüzdan çık dışarı. Giydiğimiz rahat kıyafetlerin yanında taşıdığımız bu hafif çantalarla  günümüz daha keyifli geçer. Bunlarında deri ve marka modellerinin yanında suniler ve ithallere rastlıyoruz. Kısaca herkes bütçesine göre satın alabilir. Kıyafetlerle renkleri de kombinlenince ortaya çok güzel bir görünüm çıkıyor. Bence her eve lazım, her gardropta olması gereken bir ürün. Hele de hırsızlardan korunmak için çok iyi bir yöntem. Kış aylarında palto,kaban, mont altına kullanan çok arkadaşım var. Hırsızlardan korunma yöntemi olarak geliştirmişler. Haklılar da onlara hiç ortam yaratmamak en güzeli.







21 Ekim 2014 Salı

Mahmut Paşa Şenlikleri



Mahmut Paşa Festivali sona erdi. 800 kişiden seçilen 4 çiftin düğünleri Fatih Belediye'si tarafından kıyılan nikahla son buldu. Ve bu dört şanslı çiftin gelinlik ve damatlıkları, beyaz eşyaları da hediye verilerek uğurlandılar. 3. yapılan bu festival İstanbul'un 550 yıllık tarihiyle Türkiye'nin en eski alışveriş çarşılarından biri. 28 Ağustos'tan beri başlayan bu etkinlik % 70'e  varan indirimlerle
1.5 ay sürdü. Bu etkinlik bir çok insana ev sahipliği yaptı. Ayrıca da bu dört çifte yaradı. Niran Ünsal'ın konseri çok ilgi gördü. Ayrıca Mahmut Paşa esnafının ihtiyaç sahibi çocukların defter,çanta,önlük gibi okul alışverişini yapması da çok sevindirici oldu. 15. yüzyılda kurulan sarayların buradan alışveriş yaptığını görürüz. O dönemden günümüze kadar kalmasından çok hoşnutuz. Tarihimize sahip çıkmak azda olsa bizi sevindiriyor.


20 Ekim 2014 Pazartesi

Altın Portakal Film Festivali


51. Altın Portakal Film Festivali 18 Ekim Cumartesi günü son buldu. Türk sinemasının 100. senesi. Altın Portakalın 51. yılında ve yine Antalya'da kutlandı. Son geceyi sunan Korhan Abay'ın değişiyle Türk sinemasına sorsalar nerelisin diye Antalya'lıyımdır derler herhalde. Gece tüm ihtişamıyla başladı. Kırmızı halıdaki şıklık yine göz kamaştırıyordu. Eh buda bizim oscarımız sayılır. Her ne kadar Oscar törenindeki kadar ihtişam yoksa da yine de herkes çok şıktı. Elbette siyasi olayların etkisinde kalmış. Sansüre ve  Kobani'deki olaylara değinilmiş. Ünlü akımına uğramış gibiydi. Cüneyt Arkın ve en çok Altın Portakal ödülü alan Hülya Koç Yiğit, Fatma Girik eski sanatçıların yanında Azra Akın gibi yeni sanatçılar da göze çarpıyordu. Terzi yamağımız Şansal yanında Jean Claude, Van Damme'ye de özel ödül verildi. Doğum gününü kutlayan sanatçı çok mutlu  olduğunu ayrıca Kuzu filmindeki rolü ile Nesrin Cavadzade çok heyecanlıydı. Ödülünüde annesinin kuzusu olduğu için annesine adadığını söylemesi çok anlamlıydı. Nice Altın Portakallara.




18 Ekim 2014 Cumartesi

Taytla Geçen Günler



Hafta sonu yaklaşırken spor kıyafetler daha fazla gündeme gelir. Bunun başını eşofmanlarla,jeanler çeksede hemen ardından taytlar geliyor. Taytlar moda oldu olalı hayatımızdan hiç çıkmaz oldular. Adeta başımızın tacı gibiler. İster spor t-shirtlerle, ister gömleklerle kombinlendiği gibi çok şık tüniklerle de bütünleşebiliyor. Derili modelleri,kürklü modelleri,taşlıları,zımbalıları hepsi var. Lazerlileri bile çıkmış. Model alternatifleri fazlaşınca insan hangisini alacağını şaşırıyor. Kışın çok daha kullanışlı. Hem üşütmüyor, hem de sokağın çamurundan,pisliğinden etkilenmiyor. Bot ve çizmeyle çok şık.Kış aylarında benim en çok aklıma gelen giyim tarzıdır. En güzeli de kilo alsanız fark etmezsiniz. Licralı yapısıyla tüm vücudunuzu sardığı için kilo alsanız da sıkmaz. Oysa pantolonda aldığınız 2 kilo bile sizi rahatsız etmeyi becerir. Rahatlığına diyecek yok, ancak kilolara dikkat.





17 Ekim 2014 Cuma

4. Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul



New York, Miami, Berlin, Australia derken sonra İstanbul'da Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul (MBFWI) etkinliğinin sonuna geliyor. Bu yıl 4. sezonunu hayata geçiriyor. 5 gün sürecek bu etkinlikte tasarımcılar moda dünyasına koleksiyonlarını sergileyecek.Tüm isteğim  bir gün bizimde bu etkinliğin içinde olmamızdı. Ve işte bu günler geldi. Moda alanında isim yapmış ülkelerin arasında artık bizde varız. Son yılların trendy semtlerinden Karaköy'de Antrepo 3'te organize edilmiş. Ve gerçekten üstün prodüksüyonu ile dünya standartlarında bir moda haftasına ev sahipliği yapıyor. İsteyen bazı defileleri internetten izleyeceği gibi, magazin haberlerinden ve sosyal medyadan bolca bilgi alabiliyorsunuz. Defilelerin yanında söyleşiler,röportajlar moda ile alakalı açık oturumlar etkinliklerin arasında. Ben hafta sonu mutlaka gitmeyi düşünüyorum. İstanbul'da bu Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul (MBFWI)haftasının yapılmasından çok hoşnutum. Hem tüm dünyada Türkiye'nin tanıtımı hem de sağladığı katma değerden dolayı herkesin eline sağlık.