Translate

5 Haziran 2012 Salı

Bronzlaşma



Sıcaklar bastırdı. Herkes soyunup, açılıp saçılmaya başladı. Yalnız biz kadınlar için önemli problemlerden biri olan bronzlaşma derdi de başladı. Giyilen kıyafetlerin bronz bir tende daha güzel durduğu kesin. Bronzluk, çıplaklığı kapatan bir zırh gibi. Henüz tatile gitmeyenler istedikleri renge yeterince kavuşamadılar. Esmerlerin işi beyaz tenlilere göre daha kolay. Onların, çikolata rengi olmaları için iki kere güneş görmeleri yeterli iken, beyaz tenlilerin bu renge ulaşmaları çok zor. Eski dönemde beyaz akça pakça kadınlar çok daha fazla makbulken, şimdilerde bronzluk revaçta. Oysa, günümüzde güneş ışınlarının bu kadar zararlı olduğunu düşünürsek, bronzlaşalım derken sağlığımızı risk'e atmamalıyız. Tüm uzmanlar 50+ faktör korumalarla güneşlenmemiz gerektiğini söylüyorlar. Güneş ışınlarının kemiklerimize faydalı olduğunu da biliyoruz. Ancak cildimize verdiği hasarı önlemek için bazı tedbirler almamız şart. Solarium için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Fransa'da, bilhassa menapoza giren kadınların, kemik erimesini önlemek için haftada bir kere solarium'a girmeleri öneriliyormuş. Anlaşılan şu ki, herşeyin faydası olduğu kadar zararı da mevcut. Önemli olan zarar görmemek adına kararında güneşe çıkmak.
Sağlıklı bronzlaşmalar.

Hiç yorum yok: