Translate

17 Ocak 2012 Salı

ÖZGÜVEN...





Bugün hava koşullarından dolayı işine gelmek için zorlanan, bir sürü insan yollarda perişan oldu. Havanın azizliği...
Biz  yakın oturduğumuz için sorun yoktu. Derken içeri giren bir bayan...Genelde bize gelenleri tanırız ama bu giren bayanı tanımıyorduk. 40-45 yaşlarında, uzun boylu, 44-46 beden civarındaydı. Elbise ve tuniklere bakmak istediğini söyledi. Beğendiği şeyler çok netti ve bir kaçını denemeye başladı. Giydiği herşey üstünde çok iyi duruyordu. Birini çıkartıp, öbürünü denerken dikkatimi çekti. Bu kadın zayıf değildi. Hani herkez ideal beden 36-38 olduğunu söylüyor ya, bu bayan bütün kuralları bozuyordu. Ama kabinden çıktığında biraz üstünü, başını düzeltiyor. Dik duruşu, kararlı tavrı, boyun hizasında saçları, hafif kemerli burnu, az tebessümlü haliyle giydiği herşeyle çok  iyi görünüyordu.
Neydi onu kusursuz yapan şey ? Ne istediğini, ona beş aşağı beş yukarı neler  yakışacağını bilmesi , kararsızlıktan uzak hali, bence özgüveniydi...
O da vücut diline çok iyi yansıyordu. Pozitif haliyle yaptığı alışveriş onun daha iyi görünmesini sağlıyordu. Bu bayan ne çok genç, ne 36-38 beden, ne de çok güzeldi ama hal ve hareketleri, tavrı ile duruşu ile çok kusursuzdu. Bize, satış yapmanın  verdiği hazzın dışında, yansıttığı enerjisini size anlatamam. Demek ki herzaman ideal ölçülerde babyface olmadan hoş ve kusursuz görünmek mümkün. Yeter ki içimizdeki özgüveni dışarı yansıtmayı bilelim.

Hiç yorum yok: