Translate

20 Şubat 2012 Pazartesi

Gençlik ve kalite


Geçen gece Atv'deki Kenan Işık'ın yarışma programında sorulan soru şöyleydi. "Kösele, ayakkabının neresindedir?" Cevap seçenekleri;
A) Burnu, B) Tabanı, C) Yüzü , D) Topuğu, idi.
20-22 yaşlarındaki genç kız düşündü, düşündü... seçeneklerin arasında gitti geldi ve "C şıkkı yüzü" dedi.
Şaka gibiydi. Bu kadar basit bir soruyu Üniversite bitirmiş birinin bilmemesine çok şaşırmıştım. Fakat sonra belki de haklıydı diye düşündüm. Fiyatların uygun olması adına kalitenin yerlerde gezdiği günümüzde gençlerin bilmemesi doğaldı belki. Alışveriş çılgınlığını yaşatmak uğruna kullanılan suni malzemeler ve kalitesiz işçilikler içinde büyüyen bir nesil. Çoğunluğun bunlara ulaşması çok kolay, gerek alışveriş merkezlerinden, gerek sanal ortamdan. Böylece yeni yetişen gençlerin köseleyi , hakiki deriyi, yünü, ipeği tanımaları çok zor. Son zamanlarda malesef markalı ürünlerde de bu özellikleri göremiyoruz. Bizim dönemin çocukları daha kaliteli ürünlerle büyüdü. Çünkü o zamanlar sanayi bu kadar gelişmemişti. Gıda da olduğu gibi tekstilde de doğal yollardan üretilen kumaşlar bulunurdu. Sanayi ilerledikçe bu doğal kumaşların benzerleri polyesterden üretilmeye başlandı. Çok üretmek, çok tüketmek mantığıyla imal edilen ürünlerde kaliteyi görmek mümkün değil.
Fark edilmek, şık ve klas görünmek istiyorsak ucuz ürünlerden kaçmamız lazım. 3 adet alacağımıza 1 adet alıp kaliteli giyinebiliriz. İngilizler boşuna dememişler, ucuz mal alacak kadar zengin değilim diye. Parayı nereye harcadığımız bütçemiz açısından çok önemli. Sezonda alamıyorsak indirimlerden de yararlanabiliriz. Ama önemli olan malın iyisini seçmek.
Biz kadınlar, hepimiz alışverişi severiz. Ama paramızı hangi ürüne verdiğimiz önemli. Akılcı bir alışveriş eksiklerimizi ve istediklerimizi not etmekle başlar. Ucuz veya pahalı görünmek kendi seçimimizdir. Seçimlerinizin herzaman kaliteli olması dileğiyle ...

Hiç yorum yok: