Translate

24 Şubat 2019 Pazar

BUTİGİMİZİN RENKLERİ

                 İstatistikler toplumun % 10'unun kişilik bozukluğu olduğunu söylüyor. Yani her 10 kişiden biri bozuk. Daha ziyade ben merkezli kişilerde görülüyormuş. Bunların bazıları da bizi buluyor tabii                    ,Geçen gün çok sevdiğimiz arkadaşımız, dostumuz  Meral Hanım butiğe geldi . Biraz lak lak'tan sonra  son indirimde kalan tek fiyatlı ürünlere bakmaya başladı.  Fiyatların cazibesi onu coşturdu. Bir çok ürüne bakarken içeriye ara sıra bizden alışveriş yapan bir müşterimiz girdi   Meral hanım ın  baktığı tum  ürünler onun ikgisini çekti Her . İkisi ile de ilgilenmeye çalışıyorduk. Meral hanım  işini bitirip, hesabını ödedikten sonra dükkandan ayrıldı. Diğeri bir hışımla kabinden çıkıp yüksek sesle konuşmaya başladı. Adeta bağırıyordu. "Onunla çok ilgilendiniz, beni ihmal ettiniz, ben de müşteri değil miyim, diye hayıflanmaya başladı Ben bir anda ..dumur oldum ! Ne söyleyeceğimi şaşırdım. Meral Hanım








ondan evvel gelmiş, beğendiği ürünleri seçmişti zaten. Son indirimde ürünlerin stok durumları kısıtlı. Kim daha evvel gelirse o alır. Profesyonelliğin getirdiği tecrübe ile dükkanda bulunan herkese aynı mesafede durmayı ilke edinmiş bir firma olarak alttan almaya çalıştım ama o hala kendisini haklı görüyor, sitemlerini sürdürüyordu. Sustum sonra kendime "sen bunu düzeltemezsin" dedim. Çünkü ilgi çekmek, ilgi odağı olmak kişilik bozukluğuna giriyormuş. O agresif hareketlerle alacaklarını ayırmaya başladı, aynı suratsız ifade ile hesabını ödedi ve gitti. Biz dükkandakiler, bu neydi diyen bakışlarla birbirimize baktık sonra da dükkanı toparlamaya koyulduk. Bela geliyorum demez, geliverir. Allah beterinden korusun...

Hiç yorum yok: