Translate

13 Aralık 2012 Perşembe

İnci Pastanesi



Gençlik yıllarımda  Büyük Ada'ya  yazlığa giderdik. Vapurdan çıkar çıkmaz ilk durak İnci Pastanesi'nde Profiterol veya Uludağ yemekti. Sonrada Maden de olan evin yolunu tutardım. 1985 yazıydı yine ben iskeleden çıkıp İnci Pastanesi'ne gittiğimde yerinde yeller esiyordu. Şaşırmıştım.Sorduğumda da Büyük Adada'ki İnci Pastanesi'nin bütünlük kapandığını öğrendim. Üzülmüştüm. Arkadaşlarımla yaşanmışlıklarımı yüzümün, gözümün çikolata sosuna büründüğünde, profiterolü yediğimde kendimi kaybettiğim anları, By Luca'nın sürekli kasa başında ki görüntüsünü, Musa abinin tüm gençlerle şakalaştığını, herkese hızlı servisini unutmam mümkün değildi. Ve benim gibi çikolata ve profiterol seven biri için sevimsiz bir eylemdi. Çünkü herkesin ortak noktası olan sohbetlerin, kahvelerin ve kahkahaların  bolca atıldığı bir mekanın kapanmasından kimse hoşnut değildi. O dönemde neyse ki Beyoğlunda şubesi var diye kendimizi teselli etmiştik. Her Beyoğlun'a gittiğimizde mutlaka İnci Pastanesi'ne uğrar, birşeyler yer hatır sorardık. Bir keresinde By Luca'nın öldüğünü öğrendik ve bizim Musa abinin işin başına geçip aynı geleneği sürdürdüğünü gördük. Dekor aynı,pastalar aynı diye seviniyordum.Burası da Avrupa'da gördüğümüz 200-300 yıllık mekanlara benzeyeceğini düşünürken, geçen gün  kapatılma kararını öğrendim. Ve neden bizim yerel yönetimlerin kültürümüze sahip çıkmadıklarını  sorgular oldum. Eskiden Beyoğlu dendiğinde Markiz Pastanesi, Emek Sineması, Dostlar Tiyatrosu ve bizim İnci Pastanesi olurdu. Sizce bu eski sembollerden hangisi kalmıştır? ''Kendi kültürlerine sahip çıkmayan uluslar, çağdaş medeniyetlere ulaşamazlar.''Mustafa Kemal Atatürk.

Hiç yorum yok: