Translate

26 Kasım 2012 Pazartesi

Ortaköyde Bir Pazar


İstanbul'un güzide semtlerinden biri, boğazın başlangıcı, eski bir yerleşim merkezi. Şimdilerde gençlerin uğrak noktası tabi yağmur yağmazsa. Güneşin  azda olsa kendini göstermesiyle dolan mekanlar. Kumpirciler, gözleme, çiğ börek, wuffların bolca satıldığı bir ortam. Dükkanlar, cafeler, restorantlar hepsi var. Eh bu kadar kalabalık ortamların vazgeçilmezleri olan aksesuar tezgahları. Kadınları cezbetmek amacıyla akla gelen tüm aksesuarların satıldığı bir yer. Şapkadan, çantaya, eldivenden , yakalara, bileklikler, küpeler, yüzükler ,kolyeler  hepsi var. Her tezgah kendi içinde bir dükkan. Kadınların çok eski tarihlerden beri takıya olan düşkünlüğü bilinir. Oraya gidipde kendine göre bişey seçmemek mümkün değil. Ben bile bu işi yaptığım halde istediğim bileziği orada bulunca aldım. İşte biz kadınların içinde böylesi bir alışveriş canavarlığı olduğu sürece yine de alacak birşey buluruz. Telefonda arkadaşıma anlattığımda kahkaha ile güldü, e pes diye cevap verdi. Boşver dedim kendimi iyi hissettim ya bu herşeye yeter dedim. Bence alışveriş bir insanın deşarj şeklidir. Doktora, hastaneye gitmekten iyidir. Deşarj olmak insanı hafifleten, mutlu eden bir olgu. Bu hangi şekilde olursa olsun.





Hiç yorum yok: