Translate

12 Kasım 2013 Salı

10 Kasım'daki Milletin Tezahürü




10 Kasım günü İstanbul yazdan kalma bir havayla uyandı. Pırıl pırıl bir güneş 9.5 gece siren sesleri, Atatürk'ün 75. ölüm yıl dönümü televizyonda Anıtkabir ve Dolmabahçe'de yapılan anma törenlerindeki izdiham. Bizim jenerasyonun ve sonrakilerin Ata'yı hiç görmediği halde duyduğu saygı ve sevginin çoskusu. Çocukluk yıllarında okulda hakkında öğrendiklerimizin dışında büyüdükçe daha fazla  anladığımız ve ihtiyaç duyduğumuz tüm kavramları önümüze seren kişi. Hem de o dönem tüm yurt düşmanlar tarafından paylaşılmışken bir taraftan ülkeyi kurtarmak, diğer bir taraftan da Cumhuriyet'imizi demokrasi çizgileri içinde kurmak. Din işleri ve devlet işlerini birbirinden ayırmak din geleneğinden  gelen Osmanlı Devlet'ini laik bir ülke yapma çabası ile demokrasinin temellerini atmasıdır. Tüm bunları kim düşündü ve yaptı sorusunun altında hep Atatürk var. Olmasaydı, olmazdık inancı içinde attığı tüm tohumları yeşertmek ve büyütmek mecburiyetindeyiz. İşte bu bilinçle  bıraktığı emanete sıkı sıkıya sarılmış bir durumdayken bu olaylar teşekkürümüzün tezahürüdür. Tüm hayatını bu ülkeye bağışlamış gençliğini savaş meydanlarında  geçirmiş birini unutmamız çok zor. Bağımsızlık kişiye verilen en büyük hediyedir. Bunu bize armağan ettiğin için çok teşekkür ederiz.






Hiç yorum yok: